Milli Eğitim Bakanı Tekin, 81 ilden gelen öğretmenlerle buluştu. Buluşmada konuşan Bakan Tekin, “Küresel ölçekte, cinsiyetsiz, inançsız, değersiz bir kuşak inşa etme çabaları asrımız insanlığının en büyük tehlikesidir. Siyasi görüş, sendikal aidiyet, etnik ya da dini mensubiyet, ekonomik ya da toplumsal farklılıklarımız bunların hepsini bir kenara bırakıp işimize odaklanmak durumundayız” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla 81 ilden öğretmenlerle Mogan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Uygulama Oteli’nde bir araya geldi.
Tekin, burada yaptığı konuşmada, ülkenin dört bir yanındaki meslektaşlarını temsilen Öğretmenler Günü etkinliklerine katılan öğretmenlerle bir arada bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Türkiye’yi, 2053, 2071 ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine taşıyacak öncü, iyilik odaklı, hak ve hakikat aşığı bir nesil yetiştirmenin en temel hedeflerinden biri olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Küresel ölçekte, cinsiyetsiz, inançsız, değersiz bir kuşak inşa etme çabaları asrımız insanlığının en büyük tehlikesidir. Bu sebeple ahlaki, insani, milli, manevi ve kültürel değerleri kazanan, kendi kültürünü özümsemiş, güzel bakan, güzel düşünen, güzel eyleyen nesil şu an sizlerin elinde büyüyor. İçinde bulunduğumuz çağın gereklerine uygun bilgi, beceri, tutum ve davranışları da kazanacak olan bu nesil için okul öncesinden 12’nci sınıfa kadar tüm kademelerde siz kıymetli öğretmenlerimiz gecesini gündüzüne katarak büyük emek harcıyor, bunların hepsinin farkındayız.”
“Bu gençlik sizlerin eseri olacak”
“Biz her şeyden önce, ‘önce öğretmen’ diyoruz”
Öğretmenliğin, kariyer mesleği olarak daima gelişmeye ve yenilenmeye açık olduğuna vurgu yapan Tekin, bu bağlamda öğretmenlerin ilgi ve ihtiyaçlarını dikkate aldıklarını söyledi.
Öğretmenleri desteklemek ve fedakarlıklarına katkı vermek için eğitim faaliyetlerine hızla ve yüksek verimle devam edeceklerine dikkati çeken Tekin, “Öğretmenin hak ettiği itibarı toplum nezdinde sağlamak önemli çıkış noktalarımızdan birisi olacak. Biz her şeyden önce, ‘önce öğretmen’ diyoruz. Öğretmenin yüceldiği bir eğitim ortamı daima gelişecektir. Siz değerli öğretmenlerimizin güvenli ve huzurlu bir ortamda eğitim öğretim faaliyetini yürütebilmeniz için çalışmalarımızı yoğun bir şekilde devam ettiriyoruz.” diye konuştu.
“Seferberlik şuuruyla hareket etmek durumundayız”
Tekin, toplumun tamamının sorumluluklarını, okullara ve öğretmenlere yüklemesinin ve bu konuda yapılması gereken her şeyi buralardan beklemesinin doğru olmadığını ifade eden Tekin, şöyle devam etti:
“Eğitim ile ilgili hayallerimizi gerçekleştirmek, idealize ettiğimiz yapıya kavuşabilmek için hepimiz sorumluluklarımızı yerine getirmek zorundayız. Tam anlamıyla bir seferberlik şuuruyla hareket etmek durumundayız. Bu noktada özellikle velilerimizin, ebeveynlerimizin desteğini mutlaka almamız gerekiyor. Eğitimin en başta aile ortamında başladığını, birer ebeveyn olarak kendi çocuklarımızın eğitimi konusunda en büyük sorumluluğun bizlere düştüğünü bilmek zorundayız.”
Tekin, “Siyasi görüş, sendikal aidiyet, etnik ya da dini mensubiyet, ekonomik ya da toplumsal farklılıklarımız bunların hepsini bir kenara bırakıp işimize odaklanmak durumundayız” dedi.